- döşenmiş
- döşenmiş adj1) (ev, oda) eingerichtet2) (boru, kablo) verlegt
Sözlük Türkçe-Almanca kompakt. 2015.
Sözlük Türkçe-Almanca kompakt. 2015.
BELAT — Döşenmiş taş. * Düzyer. * Köy adı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MEFRUŞ — Döşenmiş, ferş olunmuş, serilmiş. * Nikâhlı karı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜFERREŞ — Döşenmiş, tefriş edilmi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
başoda — is. Geleneksel Türk evinde özellikle konukların ağırlandığı büyük ve özenle döşenmiş oda … Çağatay Osmanlı Sözlük
çakıl yol — is. Çakıl taşı ile döşenmiş yol Kayaların kenarından, bir çakıl yol hafifçe yükselir, onun bulunduğu geniş meydanlığa varırdı. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
çakıllık — is., ğı Çakıl döşenmiş veya birikmiş yer … Çağatay Osmanlı Sözlük
döşeli — sf. Döşenmiş olan, mefruş Bu genç adamın oturduğu daire basit fakat rahat döşeli üç odadır. H. E. Adıvar Birleşik Sözler dayalı döşeli … Çağatay Osmanlı Sözlük
döşenmek — nsz 1) Döşeme işi yapılmak Yılına kalmadı, hepsi düzeldi, döşenip donandı. R. H. Karay 2) e, tkz. Birine kızarak kötü ve küçük düşürücü sözler söylemek 3) tkz. Uzun uzadıya ve yererek yazmak Başyazar bu olay üzerine gene döşenmiş … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıraathane — is., Ar. ḳirāˀat + Far. ḫāne 1) Kahve, kahvehane Burasını otel mi zannettin, kıraathane mi? S. F. Abasıyanık 2) esk. Müşterilerinin okumaları için gazete ve dergi bulunduran geniş, temiz ve iyi döşenmiş kahvehane … Çağatay Osmanlı Sözlük
kombili — sf. Kombi tesisatı döşenmiş Kombili daire … Çağatay Osmanlı Sözlük
mayın arama tarama gemisi — is., ask., den. Deniz içine döşenmiş mayınları bulmaya yarayan bir aygıtla donanmış gemi … Çağatay Osmanlı Sözlük